Kartal Şehir Hastanesi iki yeni ünitenin daha açılışı ile, çocuk kanserleri ve tüp bebek tedavileri alanında İstanbul Anadolu yakasının en önemli merkezlerinden biri haline geliyor. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Tüp Bebek Merkezi ve Çocuk Hematoloji Onkolojisi Kliniği’nin açılış törenine İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun yanı sıra, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Recep Demirhan, Çocuk Hematoloji Onkoloji Kliniği ile Tüp Bebek Merkezi hekimleri ve hastane sağlık personeli katıldı.
DAHA EMBRİYO AŞAMASINDA TEDAVİ MÜMKÜN
Açılışta konuşma gerçekleştiren Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, şunları söyledi: “Kartal Lütfi Kırdar, son 25 senedir aslında Anadolu yakasında kendi rüştünü ispat etmiş, kendi kültürünü oluşturmuş ve toplum tarafından güvenilir bir hastane haline gelmiş bir merkez. Bugün baktığımızda dünyada özellikle implantasyonla insanların hastalıklarını daha doğuştan veya döllenme aşamasında tespit edip onları engelleyici yetenekleri oluşturma çabası çok büyük her yerde. Bu hastanenin de buna ön ayak olacağına, özellikle tüp bebek merkezinin sadece kısırlık için değil, o anlamda da gelişeceğine eminim. Genetik analizlerle pre-implantasyonla hastalıkların daha embriyo aşamasına gelmeden, genetik bozuklukları tespit edip buna göre manipüle edip yönetebileceğine de inanıyorum”
44 BİN METREKARE ALANDA YENİ ONKOLOJİ MERKEZİ GELİYOR
Kartal Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Recep Demirhan ise “Tüp bebek merkezi, normal yoldan çocuk sahibi olamayan çiftlerin, yardımcı bir üreme tekniği ile çocuk sahibi olmalarını kolaylaştıracak bir merkez. Testisten biyopsi dahi yapılabilecek şekilde planlanan, içinde ameliyathanesi de olan bir merkez olarak açılışını yapıyoruz. Çocuk Hematoloji ve Onkoloji ünitemiz ise çocuk kanser ve kanser hastalıklarına tanı koyan, tedavi eden ve bu çocukların daha iyi yaşamasını sağlamak için oluşturulan bir klinik. Bizim nihai hedefimiz, hemen bu hastanenin bir parçası olan Kartal Onkoloji Kliniği’ni yapabilmek. Onun da duyduğuma göre, hazineden onayı çıktı. İnşallah kısa vadede planı projesi çizilmiş de olur. 44 bin metrekarede yaklaşık 11 katlı, içinde çocuk hematoloji onkolojisinden, erişkin hematoloji onkolojisine, tıbbi radyasyon merkezlerinin olduğu ve kampüsü tamamlayacak bir proje. İnşallah bunu da kısa vadede tamamlama şansımız olacak” dedi.
YUMURTA VE SPERM DONDURMA İLE SONRADAN ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTEYENLERE DE AÇIK
Tüp Bebek Merkezi sorumlusu Dr. Öğr. Üyesi Ali Yılmaz da “Tüp bebek merkezinin özellikle halkın ulaşabilmesi adına kamuda olması çok önemli. Anadolu yakasında iki tane büyük merkez vardı. Bununla üç oldu. Burası çok daha büyük bir merkez olarak hizmet verecek. O yüzden çok mutluyuz. Son derece lüks bir şekilde ve modern cihazlarla donatılmış bir merkez. Pre-implantasyon, genetik tanı ve özellikle bu konuda da önemli bir ihtiyaç var toplumumuzda. Bunun için de önemli bir merkezi olacağını düşünüyoruz. Aynı zamanda erken dönemde yumurtalık rezervi ve azalan bekar kadınlar da uygun hekim raporları düzenlendiği takdirde, yumurta dondurma tedavisi alabilecekler burada. Yine onkoloji, kemoterapi alacak ya da ameliyat olacak testiküler fonksiyonlarını kaybedecek erkek hastalarda da sperm dondurma gibi ilave destek tedavilerini de verebileceğiz. Bilinmeyen şey, devletin bu konularda belli kriterlerde destek oluyor olması. Özellikle maddi açıdan bu tedaviler son derece külfetti tedaviler. O nedenle de kamuda böyle bir merkezin olabilmesi çok önemli” diye konuştu.
YENİ YATAK KAPASİTESİ İLE ÇOCUK HASTALAR RAHATLAYACAK
Çocuk Hematoloji Onkoloji Kliniği sorumlu hekimlerinden Doç. Dr. Yılmaz Ay ise 20 yataklı yeni bir ünitenin açılmasının, İstanbul’da kanser tedavisi alan çocuklar açısından çok önemli olduğuna vurgu yaparak “Çocuk hematoloji onkoloji kliniklerinin aslında belli bir standardı var. Biz öncelikle bu standardı elde ettik bu yeni ünitemizle. Fiziki olarak, altyapı olarak, bu hastaların tanı, tedavi ve izlemi; komplikasyonların yönetimi açısından altyapımız oldukça uygun. Hematoloji onkoloji uzmanlarımız sayı olarak görece düşük olsa da bu hasta gruplarında asıl sıkıntı, yatak kapasiteleri. Türkiye genelinde de bu sıkıntı olmakla beraber özellikle İstanbul’da nüfusa göre yatak sayısı çok sınırlı. Kliniğimizin yatak kapasitesini düşündüğümüzde, bir avantaj, rahatlama sağlayacak. Ayrıca binamızın dizaynı, yeni olması da hastalar açısından büyük avantaj, zira enfeksiyon riski açısından önemli bir avantaj yaratacak” ifadelerini kullandı.